Sezar Hakkındaki Gerçekler

12:45 0 Comments

    Birincisi, kimse kendisine Jül Sezar dememiştir. Sadece Sezar derlerdi. O zamanlar, bir insanın kendisinden ayırt edilmesi gereken erkek evlatları olmadığı takdirde adı kullanılmazdı.

    Sezaryen ameliyatının adını Sezar'dan aldığı da doğru değildir. Sezaryen Latince caedere'den gelir ki, o da "kesmek" demektir.

    Sezar'ın sezaryen ameliyatla doğup doğmadığı herhalde kimseyi fazla ilgilendirmez. Ayrıca, uzmanlar bunun doğru olup olmadığı konusunda da fikir birliği içinde değillerdir. O dönemde bu tür ameliyatların yapılıp
yapılmadığı da kesin olarak bilinmemektedir.

    Hemen hemen herkes Sezar'ın imparator olduğunu sanır. Ama değildi. Roma o sırada Avrupa'nın yarısını fethetmişse de, Romalı liderlere ancak bir kuşak sonra imparatorluk unvanı verilmiştir. Sezar orduyu politikaya karıştırarak sonunun gelmesine yardımcı olmuşsa da, Sezar'ın gününde Roma hala kuvvetli bir cumhuriyetti.

    Peki, Sezar neydi öyleyse? Yaşam boyu diktatördü. Kendisini savunanlar, genelde kendi kendilerini bu makama getiren modern diktatörün aksine, Sezar'ın o günkü Roma hukukuna uygun olarak senato tarafından diktatör atandığını söylerler. Evet, durum biraz hukuka uygun görünüyorsa da, senatonun, ordunun Sezar'ın arkasında olmasından etkilendiğide kuşkusuzdur.

    Sezar'ın Rubicon Nehri'ni geçip Roma'ya yürüme kararı konusunda da dikkat çekicidir. Onun bu kararı, 500 yıllık cumhuriyet yönetimini sona erdirmiştir. Ondan sonra Roma'ya ordu hakim olmuştur. Ancak Rubicon konusundaki bütün bu tartışmalara rağmen, onun gerçekten nerede olduğunu pek bilen yoktur. Bütün bildiğimiz bunun Adriyatik kıyılarında İtalya ile Galya arasındaki sınırı çizen derelerden biri olduğudur.

    "Artık zarlar atıldı." sözünün de Sezar tarafından Rubicon'u geçmeye hazırlanırken söylediği iddia edilmektedir. Ancak bu deyimi Sezar yaratmamıştır. Plutarhos bunun Sezar'ın gününde çok kullanılan bir deyim olduğunu belirtmiştir.

    Sezar'ın Suetonius tarafından alıntı yapılmış bir mektubunda "Geldim, gördüm, yendim" deyişinin de yaratıcısı olduğu hatırlanmaya değer.

    Ama ölürken, "Sende mi Brutus?" dememiştir. Shakespare bir yana, Sezar ölürken, "Ve sen, Brutus, oğlum!" demiştir. (Sezar Brutus'un oğlu olduğuna inanıyordu. Brutus'un annesiyle yirmi yıl süren bir ilişkisi olmuştu.

    Martın on beşinde öldüğü doğrudur. Ama filmlerde görüldüğü gibi onun senatodan uzak durması uyarısını gözardı ettiği doğru değildir. Aslında, uyarıyı alır almaz senatoya gidişini ertelemek istemiş, ama Brutus gitmesi için kendisini ikna etmiştir.

    Benim Sezar hakkında en ilginç bulduğum şey, onun hakkında söylenenler değil, söylenmeyenlerdir. Böylece kimse onun,Büyük İskender gibi, dünyanın en büyük katillerinden biri olduğunu hatırlatmamaktadır. Pliny Sezar'ın Galya Seferleri'nde ordusunun en az 1 milyon 192 000 kişi öldürdüğünü tahmin etmektedir. Bunun bir abartma olduğu kuşkusuzdur. Ama kesin sayısı ne olursa olsun, onun pek çok insan öldürdüğünü kimse sorgulamamaktadır.

Hocanı Değerlendir

Some say he’s half man half fish, others say he’s more of a seventy/thirty split. Either way he’s a fishy bastard.