Küçük Padişah Amasya Yolunda

00:00 0 Comments

    Ankara savaşında yiğitçe vuruşması ile Timur'un ve babası Beyazıt'in dikkatini çeken Şehzade Mehmet, savaşın kaybedildiğinin anlaşılması üzerine beylerinin zoruyla meydandan çıkarılmış ve karanlıklar arasında kaybolmuştu. Sarsılan ve parçalanan devleti tekrar toparlama yolunda girişilecek bu mücadelenin de ne kadar
karanlık, çetin ve uzun bir yol olduğu çok geçmeden görülecekti.

    İşte Şehzade Mehmet on dört yaşında bu yükü omuzlarına yüklenmiş olarak gidiyordu. Yıldırım Beyazıt'ın ülke sınırlarına diktiği hak ve adaleti koruyan bekçiler ortada kalkmıştı. Padişah'ın kılıcının tesiriyle sakin duran Anadolu beyleri ve gönlü bağımsızlık ateşi ile tutuşan nice şakiler için fırsat günüydü.

    Timur'dan güç ve kuvvet bulan bu gruplardan her biri bir bölgeye sahip olmak üzere bayraklarını
dalgalandırarak harekete geçmişlerdi. İşte Çelebi Mehmet henüz Tokat ve Amasya yöresine yöneldiğinde, ilk saldırı ile karşı karşıya kaldı.

    Candaroğlu hükümdarı İsfendiyar Bey, fırsatı kaçırmak üzüntü kaynağı olur sözüne uygun olarak, kız kardeşinin oğlu Kara Yahya'yı büyük bir kuvvetle Çelebi Mehmet'in yolunu kesmek için göndermişti.
Şehzadenin yaşının küçük oluşu, tecrübesizliği bir yana, Osmanlı ordusunun da dağılmış olduğuna bakarak durumu değerlendirmek istemişti.

    Çelebi Mehmet önce yanındaki küçük birliğe yüreklere güç veren, korkaklık duygularını silip süpüren yiğitçe bir konuşma yaptı. Ardından yol kesicilerin üzerine atıldı. Şiddetli hücum karşısında kalabalık şaki gurubu perişan oldu. Sinek sürüleri gibi dağıldı. Kara Yahya yüz döndürüp Tosya kalesine kaçarken, kılıçtan kurtulabilenler dört bir yana dağıldılar.

    Bolu'da atının dizginlerini çeken Çelebi Mehmet burada birkaç gün kalma kararı verdi. Savaş sonrası durumu öğrenmek için dört bir yana casuslar gönderdi. Ne tarafa gitmek uygundur? Hangi bölge daha güvenlidir? konuları üzerinde maiyetindekiler ile müzakereye başladı.

    Şehzade Mehmet Bursa'ya yönelmek ve keremli atalarının Anadolu'daki merkezini koruyup savunmak istediği fikrini ortaya attı. Ancak gün görmüş beyler, bu teklifi uygun bulmadılar. Askerimiz az ve yorgun iken, sayısız askere sahip düşman arasına atılmak akıl alır bir iş olmaz. Şimdi yapılacak iş geride durmak, Amasya ile Tokat arasına yerleşip ortaya çıkacak durumu gözlemektir.

    Hem sözü edilen bölgede pek çok direnme noktaları mevcuttur. Bu yörede Timur'un tavır ve davranışlarını bir müddet takip etmek ona göre vaziyet belirlemek yerinde olacaktır, dediler. Bu müzakereler yapılırken casuslar da döndüler. Timur'un yaptıklarını, Aydınili'nde kışlama kararı aldığını Osmanlı ülkesinde baş gösteren kargaşayı, kardeşlerin durumunu ve Beyazıt Han'ın sıhhat ve selamet haberlerini bildirdiler.

    Bu bilgiler üzerine Amasya'da beklemenin daha uygun olacağı anlaşılarak yöreye hareket edildi. Oysa Amasya, Canik, Tokat, Niksar ve Sivas şehirlerinden oluşan Orta Anadolu bölgesi,  Beyazıt'ın saltanatının son yıllarında hakimiyet altına alınmış olup son derece karışık bir siyasi yapıya sahipti.

    Nice güçlü, kudretli yerli beyler faaliyet gösteriyordu. Bunlar arasında Kara Devletşah, Kubadoğlu, Gözleroğlu, Köpekoğlu, İnaloğlu ve Kadı Burhaneddin Ahmet'in damadı Mezid Bey en kuvvetlileri olarak
göze çarpmaktaydı. Şimdi bu beylerin her birisinin istiklal davasına girişeceği, hakimiyet mücadelesi vereceği anlaşılıyordu.

Hocanı Değerlendir

Some say he’s half man half fish, others say he’s more of a seventy/thirty split. Either way he’s a fishy bastard.