Eski Şeyler

08:08 0 Comments

    Bu yazım da tüm İngiliz binalarının eski olduğu genel kanısını ele alacağım. Bu doğru değildir. İngiliz binalarının çoğu eski görünür. Parlemento mu? 1860'da yapılmıştır. Gotik destek kemeleri sahtedir. Bina modern bir biçimde, çelik konstrüksiyonlu olarak inşa edilmiştir. Parlamento'nun toplandığı Stephen's Chapel gerçekten eskiydi. Ama o da 1823 yangınında yerle bir olmuştur.

    Big Ben saat kulesi mi? O da eski değildir. Yeni parlamentoyla birlikte yapılmıştır. İngilizler yeni parlamento binasının yeni görünmesini neden istememişlerdir? Çünkü İngilizler yeni, temiz veya modern görünen her şeyden nefret ederler.

    Binaları eski göstermenin garanti bir yolu vardı: yakıt olarak kömür kullandıklarından en yeni binalar bile birkaç haftada kalın bir kurum tabakasıyla kaplanırdı. Millet bu durumdan pek hoşlanırsa da, bir gün biri kalkıp belki de evlerde kömür yakmanın insan sağlığı için iyi olmadığını ve yasaklanmasının daha doğru olacağını söyledi. Bu da 1950'lerdeki büyük tartışmaya yol açtı. Londra halkı yaşamlarını öksürerek mi yoksa soluk alarak mı geçireceklerine karar vereceklerdi. İngilizler mantıklı insanlar olduklarından soluk alma lehine karar verdiler. 1956'da da Londra'da kömür yakmak yasaklandı.

    Bundan kısa bir süre sonra birinin aklına parlak bir fikir geldi. Hava artık kurumlu olmadığına göre, devletin kirli binaları temizlenebilirdi. Bu da büyük bir tartışma başlattı. Eski tüfekler her şey temizlendiği takdirde Londra'nın Londra'ya benzemeyeceğini iddia ettiler; bu doğruydu kuşkusuz, ama herkesin tarih kitaplarından bildiği gibi "eski tüfekler" adı verilen grup her zaman yenilgiye uğrardı ve bu kere de aynı şey oldu.

    Çok kimse o kurum tabakası altındaki kentlerinin gerçek yüzünü görünce pek memnun oldular. Ama eskiler (eski tüfeklere biraz sempati gösterilmek istendiğinden de böyle denilir) bu değişikliğe uyum sağlıyamadılar. En çok özledikleri şey de, kentin parlak kırmızı otobüslerinin o kurumdan kararmış binaların önünden geçişini görmekti. Otobüslerin o kadar etkileyici görünmeyeceği konusunda uyarılarını yapmışlardı ve bunda da haklı çıktılar.

    İngiltere'nin sorununun hiçbir şeyin göründüğü kadar eski olmaması olduğunu artık anlamışsınızdır sanırım. Bu hemen hemen doğrudur. Geçit törenleri eski değildir, parlamento binaları eski değildir. Avam kamarası bile çoğu kimsenin sandığı kadar eski değildir. Daha önceleri bunun V., VI., yy'lara Anglosakson kralları zamanına dayandığı düşünülürdü. Ancak avam Kamarası'nın kökenleri XI. yy'da, II. Henry zamanındadır. Siz ve ben bunun çok eski olduğunu düşünebiliriz. Ama İngilizler, Avam Kamarası'nın "sadece" XI. yy'a dayandığını öğrenince şok olmuşlardı.

Hocanı Değerlendir

Some say he’s half man half fish, others say he’s more of a seventy/thirty split. Either way he’s a fishy bastard.