Churchill

02:21 0 Comments

     Winston Churchill İngiltere'nin tavize karşı çıkan ve İkinci Dünya savaşı sırasında pek çok heyecanlandırıcı konuşma yapan popüler lideriydi. Ama her zaman popüler değildi, her zaman tavizi kınamazdı ve en önemli konuşmalarını kendisi okumamıştı.

    Popüler mi? Başbakan olmasının tek nedeni tercih edilen aday Lord Halifax'ın bu görevi kabul etmemesiydi.

    Churchill, Birinci Dünya Savaşı'nda kabineye ilk kez girmiş ve pek başarılı olamamıştı. 55 bin Müttefik
askerinin öldüğü Gelibolu felaketinin sorumlusu oydu. İngilizler bunu kolay kolay unutamıyorlardı.

    O halde neden Churchill'e ikinci bir fırsat tanıdılar? Sanırım umutsuzluklarından

    Churchill başbakan olur olmaz Chamberlain'den çok farklı olduğunu kanıtladı. Chamberlain kamuoyu önünde tavizi desteklemişken, Churchill bunu yanlızca dostları arasında yapmaya özen gösterirdi.

    Churchill yazdığı savaş tarihinde tavizi onayladığındanbir tek kere bile söz etmez. Ama bunu yapmıştır. İngiliz halkına "her ne pahasına olursa olsun zafer" istediğini söylerken kabineye özel olarak, "Eğer İngiltere'yi bu pislikten kurtaracaksa" Almanya'ya Afrika sömürgelerinin bazılarını ve İtalya'ya Cebelitarık, Malta ve Süveyş kanalını vermekten söz ediyordu.

    Churchill'in İngiliz halkını moralini yükselten o demeçlerini herkes hatırlar. Ancak Churchill bunları radyoda kendisi okumamıştır. Bunu onun yerine İngiliz aktör Norman Shelley yapmıştır. Aynı konuşmayı parlementoda yapan Churchill bunu bir kere de radyoda okuyarak zaman kaybetmezdi.

    Hangi demeçleri mi? "kan, gözyaşı ve ter" konuşmasını; "kumsallarda savaşacağız" diye bağırdığı konuşmasını "en güzel saatleri" konuşmasını.

    Sırası gelmişken şunu da belirteyim ki, "kan, gözyaşı ve ter" konuşması en azından parlementoda pek de iyi karşılanmamıştı. Tarihçiler milletvekillerinin konuşmayı "soğuk karşıladıklarını" bildirirler.

"Gözyaşı, ter ve kan" deyişini ilk kullanan Churchill değildir. Churchill bunu Byron'dan, Byron da John Dunne'dan çalmıştır.

    Çalınmış deyişlerden söz ederken şu da var: "demir perde" deyimi de Churchill'in buluşu değildir. Aynı deyimi Joseph Goebbels 1945'te, Lady Snowden 1920'de ve Belçika Kraliçesi Elizabeth de 1914'te kullanmışlardır.

Churchill - Churchill - Churchill - Churchill

Hocanı Değerlendir

Some say he’s half man half fish, others say he’s more of a seventy/thirty split. Either way he’s a fishy bastard.