Birinci Dünya Savaşı

    Birinci Dünya Savaşı hakkındaki en kolay çürütülecek iddia, bunun Birinci Dünya Savaşı olduğudur. Tarihçi Thomas Bailey'e göre en az dokuz dünya savaşı olmuştur. Onun hesapları Birinci Dünya Savaşı'nın aslında sekizinci dünya savaşı olduğunu göstermektedir.

    Birinci Dünya Savaşı, uğağın kullanıldığı ilk savaş olarak bilinmektedir. Bu da doğru değildir. İlk uçak 1912'de Meksika İhtilali'nde kullanılmıştır. Pilotluğunu bir Fransız'ın yaptığı uçak isyancıları bombalamıştır.

    Birinci Dünya Savaşı'nın hava muharebeleri konusunda pek çok şey söylenirse de, uçak filolarının boyutları çoğunlukla küçümsenir. Savaş sırasında fabrikalar binlerce ucak üretmişlerdir. İngiltere 58 bin Fransa'ysa 68 binden fazla uçak üretmiştir.

    Birinci Dünya Savaşı pilotlarının en ünlüsü Kızıl Baron adıyla anılan ve seksen müttefik uçağı düşürmüş olduğu söylenen Manfred von Richthofen'dir. Richthofen'in bir hava çarpışmasında düşürüldüğü anlatılır. Ancak artık onun yerden ateş eden bir makineli tüfekçi tarafından düşürüldüğü anlaşılmıştır.

    Birinci Dünya Savaşı'nın ünlü ilkelerinden biri de, kimyasal silahların kullanıldığı ilk savaş olmasıdır. İnsanları buna o zaman da inanırlardı, şimdi de inanırlar ama bu da gerçek değildir. Kimyasal savaşın çok eski bir geçmişi vardır. Büyük İskender'in ordusu düşmana kireç atardı. Barbary korsanları, öldürücü bir gaz elde etmek için uyuşturucu yakarlardı. İspanyollar XVII. yy'da kanla dolu sis bombaları kullanmşlardır.

    Birinci Dünya Savaşı'nın çeşitli ittifaklar nedeniyle kaçınılmaz olduğu düşüncesi de pek doğru değildir. Savaşa giren pek çok ülke, ittifakları olsa da olmasa daçarpışmak zorunda kalacaklardı. A.J.P. Taylor'un da işaret ettiği gibi bunların başka seçenekleri yoktu. Rusya savaşa Avusturya'nın Balkanları işgal etmesi nedeniyle girmiştir. Balkanlar düştüğü takdirde İstanbul da düşecek, ve böylece Rusya'nın ekonomik can damarı olan boğazlar girişinin kontrolü Avusturyalılara geçecekti. Rusya savaşa girince Almanya da savaşmak zorundaydı. Fransa, Almanya'nın işgali üzerine savaşa girmiştir. İngiltere "Almanya'nın Fransa ve Rusya'yı yenmesini istemediği takdirde" savaş dışında kalamazdı.

    Birinci Dünya Savaşı'nı kim başlatmıştır? Avusturya. Avusturya Arşidük Ferdinand ve karısının bir suikast sonunda öldürülmesine misilleme olarak Sırbistan'a girdiğini iddia etmiştir. Ancak bu çılgınlıktı. Sırbistan işgal edilmeden önce Avusturya'nın bütün isteklerini kabul etmişti. Birinci Dünya Savaşı Avusturya'nın istemesi nedeniyle çıkmıştır.

    Birinci Dünya Savaşı'nın unutulmaz olaylarından biri Alman başbakanının İngiltere'nin Belçika'yla olan antlaşmasını "bir kağıt parçası" olarak nitelendirmesidir ki, bu da Birinci Dünya Savaşı'nı Almanya'nın başlattığı kuşkusunu doğurmaktadır. Bu deyiş Almanların uygarlığı hor gördüklerine işaret eder gibidir. Ama başbakan bunu gerçekten söylemiş midir? Sözün başbakanla İngiltere'nin Almanya büyükelçisi arasındaki ateşli bir tartışmada söylendiği rivayet ediliyordu. Ama artık büyükelçinin konuşmayı Dışişleri Bakanlığı'na rapor ederken "şişirildiğine" inanılmaktadır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngilizlerin yaptığı resmi bir soruşturmaya göre, başbakanın "bir parça kağıt" dediği anlaşılmıştır. Büyükelçinin sözü neden ters anladığı kesinlikle bilinmemekteyse de, onun kısa bir süre önce kendi evinde sergilenen ve kendisinin de rol aldığı bir oyunu hatırlamış olması mümkündür. Oyunun adı : "bir kağıt parçası"

    Almanya ile İngiltere'nin Birinci Dünya Savaşı'nda düşman olmalarının kaçınılmaz olduğunun düşünüldüğü de yanlıştır. Yüzyılın başında İngiltere ile Almanya'nın, uzun düşmanlık geçmişine sahip İngiltere ile Fransa'dan çok birbirlerine yaklaştıkarı düşünülüyordu. Kraliçe Victoria'nın ölmüş olan kocası Albert bir Alman'dı. Kayzer'in anneniyse İngiliz'di.

    Almanya'nın Birinci Dünya Savaşı sonrası sıkıntıları aralarında Hitler'in de olduğu pek çok kimse tarafından savaşı sona erdiren Versailles Antlaşması'na dayandırılmaktadır. Ancak savaş tazminatı Alman ekonomisine ciddi bir zarar vermiş olamaz. Almanya'nın Müttefikelere verdikerli tazminatın Müttefiklerin Almanya'ya verdikleri borcun çok altında kaldığı anlaşılmıştır. Almanya 1919 ile 1931 arasında Müttefiklere savaş tazminatı olarak 16.8 milyar altın mark ödemiştir. Bu süre içinde Müttefik ülkelerin özel teşebbüsü Almanya'ya 44.7 milyar altın mark kredi açmışlardır.

    Versailles Antlaşması'nın sert olup olmadığı bir yana, Almanlar bundan şikayet edecek durumda değillerdi. Bir yıl önce yeni Rus hükumetiyle barış yaptıklarında Ruslar'a Müttefiklerin daha sonra kendilerine ileri sürecekleri koşullardan daha ağırlarını yüklemişlerdi. Brest-Litovsk Antlaşması'yla, Liitvanya, Letonya, Estonya, Rus Polonyası ve Riga Körfezi'ndeki bazı stratejik önemli adalar Rusya'nın elinden alınmıştı. Rusya buna ek olarak Finlandiya, Gürcistan ve Ukrayna'nın bağımsızlıklarını kabul edecekti. Karadeniz'den uzaklaştırılmış olan Rusya ayrıca altı milyar mark tazminat ödeyecekti.

    Her ne olursa olsun, Almanya'nın Birinci Dünya Savaşı'ndan sonraki zayıflığı fazla abartılmıştır. Yenilmiş Almanya, galip Fransa'dan daha güçlüydü. Fransa Alsace ve Lorraine'i almış ve savaş tazminatı hakkı kazanmıştı. Ancak Fransızlar da savaşan devletlerin en ağır kayıp rakamlarına sahiptiler. Belgelere göre Fransa'nın seferber edilen gücünün %73'ü savaşta ölmüştür. (Yani 1.4 milyon kişi)

    Ya Almanya? Almanya Fransa'dan çok kayıp vermiştir. (1.8 milyon), ama Versailles'den sonra Alman nüfusu Fransa'nınkinin iki katıydı. Birinci Dünya Savaşı'nın büyük bir kısmıysa Fransa'da yapılmıştı. Alman toprakları büyük ölçüde zarar görmeden kalabilmişti. Son olarak da, Almanya Birinci Dünya Savaşı'ndan daha güçlü bir stratejik konumda çıkmıştır. Almanların batısında artık zayıf bir Fransa; Doğu'da (kaos içinde olan) Rusya ve artık bölünmüş olan Slav devletleri vardı.

Hocanı Değerlendir

Some say he’s half man half fish, others say he’s more of a seventy/thirty split. Either way he’s a fishy bastard.