melun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ah Melunlar

    Deli Petro'nun "Sıcak denizlere"inme projesini adım adım uygulayan ve bu hususta ilk engelin Osmanlı Devlet'i olduğunu bilen Rusya'yı, 1774 Küçük Kaynarca Barışı'da tatmin etmemişti.

    Ruslar Petersburg'da Avusturya ile Osmanlı Devleti'nin topraklarını paylasan" Rum Projesi" adını verdikleri bir anlaşma yaparak bir kez daha topraklarımıza çullandılar. Böylece 1787-1 792 Osmanlı-Rus savası başlamış oldu. Osmanlı- Rus kapışması bütün şiddetiyle Tuna boylarında sürüyordu.Üstelik Kırım'da elden çıkmış, sınırlarımıza saldırılar artmıştı.

    Yer kazanılan zaferler ise, yenilgileri unutturacak seviyede değildi. Padişah I. Abdülhamit çaresizdi. Vatanından koparılan her karış toprak, yüreğinden de bir şeyler koparıyor, içi kan ağlıyordu. Bir gün Koca Yusuf Paşadan bir mektup getirdiler. Hemen okunmasını emretti. Özi kalesinin düşman eline geçtiğini ve 25
bin masumun Ruslar tarafından kahpece öldürüldüğünü öğrenince sarsıldı.

    "Ah, mel'unlar" diye bağırdı. Ve tahtına yıkıldı. Durumu hekimbaşı Hasan Ağa'ya bildirdiler: "Yetiş hekimbaşı, efendimize bir hal oldu." Hekimbaşı, padişahı muayene edince durumu anladı. Üzüntüden felç gelmişti. Bu hastalık eskiden "Nüzul" olarak bilinirdi.

    Hekimbaşı acı gerçeği Abdülhamit'ten saklamak, onu daha fazla üzmemek için bir kelime oyunu yaptı: "Hünkarım, tasa etmeyiniz, nezleden başka bir şeyiniz yok" "Nüzul" u "nezle" ile değiştirmiş, fakat padişah bu inceliği zekasıyla sezmişti. Acı acı gülümseyerek: Bu sözleri duyan hekimbaşı kendini tutamayarak hıçkırmaya başladı. Biraz sonra da Sultan I. Abdülhamit öldü.